İslâm, “Oku!” emriyle başlamıştır. Bu yüzden başlangıcından beri bütün İslâm toplumlarında ilim sahibi olmaya çalışmak ve bilgiyi aramak takdir edilen bir davranış olmuştur. Osmanlı’da da bu kültür vakıflar aracılığıyla kurulan cami, medrese ve kütüphâneler ile tezâhür eder. Bu vakıflar sayesinde eğitim sadece İstanbul’da değil, taşrada da sistemli bir şekilde yürütülmüş, eğitimi kolaylaştırmak için kurulan bu medreselerde kütüphânelere de yer verilmiştir.
Osmanlı dönemi kütüphâneleri, padişahlar, hanım sultanlar, farklı mevkilerdeki devlet adamları ayrıca hayırsever ve kitapsever pek çok insan tarafınd...