İnsanın müddet-i ömrü içinde yâd ve teselliye layık bir mevsim-i saadet var ise o da mücerred tahsil-i marifetle geçen zamandır.
Marifet bir cevherdir, onun tahsiline çalışmak bir zevk-i diğerdir ki böyle bir tabire onun kıymetini takdire ne de berikinin lezzetini tasvire kâfi görünmez. İkisi için her ne kadar derece-i meziyetlerine nispetle az olsa da şöyle bir tevcid-i icmali yaraşmaz mı ki (marifet-i mahz-ı ruh onun tahsili ise her şeyde bais-i fütuhtur) hakikat. Hayat-ı insaniyenin ancak marifetten ibaret olduğunda nasıl şüphe olunur ki marifetsiz insan dünyada kendini bile müdrik olamayacağı için meyyit-i müteharrikten başka bir şey değildir....